Merhaba

Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...

Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.

Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.

Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...

BBO



Fikret Otyam'ı nasıl bilirdiniz?

Ben yazar bilmezdim. Bunca yıldır tablolarına büyük hayranlık duyarken, fırsat buldukça yakından görmeye çalışırken, her bir eserinin karşısında dakikalarca durabilecekken hiç aklıma gelmemiş "googlelamak" 
Çok kısa bir süre önce kaybettik kıymetli ressamımızı biliyorsunuz. Kitapları da bu vesile ile gündeme geldi. Kitap kurdu sevgilim bu ayki listesine ekleyip getirtmiş eksik olmasın. Fikret Otyam'ın 10'dan fazla kitabı varmış. İnsan okuyunca o Anadolu Kadınlarının nasıl gerçek olduğunu, neden o resimlerden o kadar çok etkilendiğini anlıyor. Diyorum ya her insanı kendi gerçekliği ile değerlendirmek lazım diye, o muhteşem resimlerde evin salonunda fıt fıt bizim boyamalar gibi yapılmıyor elbette. Yaşanmışlık olmadan duygular gerçek olmuyor. Sonra insan bakıyor, izliyor, okuyor ama birşeyler eksik diyor adını koyamıyor. Ben katmansız diyordum ama bu kitabı okuyunca anladım ki yüzeyselliği yaratan yaşanmamışlık. 

Bu büyük ustanın yaşadıkları tuvalinde can bulur ve biz ona hayran kalırken, kaleminden geçen kelimeler de çocuk kitaplarına dönüşürmüş. Evet yazdığı kitaplara çocuk kitabı diyor. Günümüzde bunları okuyabilecek çocuk bulmak pek kolay olmaz sanırım. Ama içinde bulunduğumuz şu zor günlerde empati kabiliyetinizi arttırabilmek için 1-2 saatinizi ayırıp mutlaka okuyun. Çünkü insanın hayal dünyası bildiği ile sınırlı. Mesela açlık derken, susuzluk derken, yokluk derken nelerin kast edildiğini bu koltuklardan anlamak çok mümkün olmuyor. Olmayınca da ahkam kesmek çok kolay oluyor. Okumaktan daha zihin açıcı bir yol yok bildiğim. Ama best seller okuyarak da bir tek nöron bile beslenmiyor.  

Maalesef kitapların hepsi kolay bulunmuyormuş. Ama "Ceylanlar suya indi" idefixte var. Bu vesile ile İş Bankası yayınlarına da sonsuz teşekkürler. 

Benim dışımda herkes biliyor olabilir, ben kendi ayıbım ile yaşarım ;( tamamını bulur, okur, rahatlarım, benim gibi bilmeyenler için de bu satırları yazarım! 

Keyifli okumalar ;) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder