Merhaba

Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...

Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.

Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.

Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...

BBO



Çok güzel bir oyun, çok enteresan bir kitap, yepyeni bir albüm!

Don Juan'ın Gecesi
 
Sezonunun başından beri pekçok özel tiyatronun yeni oyunlarına gittik sevgilim ile. Pekçoğundan yarıda çıkmamak için kendimizi zor tuttuk, kalanı ise "eh işte" tadındaydı. Devlet tiyatrolarından bilet yakalayamadığım için mecburen özel tiyatrolarda arayış içindeydim. Haluk Bilginer'in yeni sezon için çalıştığı iyi bir oyun olduğunu biliyordum. Sabırsızlıkla bekliyordum. Bilet bulmam üç ay sürdü, değidi mi değdi. Şiddetle tavsiye ediyorum. Biz güzel bir kapanış yapmış olduk, bakalım bir daha tiyatroya gitmek ne zaman kısmet olacak :)
 
Eğer hem eğlenceli, hem akıcı, hem çarpıcı bir oyun izlemek istiyorsanız siz de hemen bilet bulmak için harekete geçin. Haluk Bilginer'in muazzam oyunculuğu da kaymaklı dondurması...
 
Oyunun yazarı ERIC - EMMANUEL SCHMITT. Bu yazarın ilk oyunu, ilk defa 91 yılında sahnelenmiş.  
Bilinen efsanedeki Don Juan'ın hazzın peşinden koşan, çabuk elde eden, hemen tüketen karakteristiğini farklı bir bakış ile analiz ediyor. Oyun, 18. YY'da bir gece Normandiya kırsalında, bir yazlık malikânede geçiyor. Don Juan'ın geçmişte sevgilisi ve kurbanı olmuş beş kadın, onu yargılamak ve ceza olarak da ağına son düşürdüğü genç kızla evlenmek zorunda bırakmak, aksi halde hapse göndermek üzere orada toplanıyorlar. İçlerinde bir düşes, bir kontes, bir yazar, bir rahibe ve sıradan bir ev kadını olması, Don Juan'ın sınıf ve konum farkı gözetmeksizin, belirli bir seçimi kollamaksızın karşısına çıkan her kadının peşinden koştuğunu vurguluyor. Kadınların beşi de ona hınç beslediklerini söylüyorlar, ne var ki her biri de o her çiçeğe konmuş erkeğin kendisini unutmamış olmasını, kendisinin o aranılan aşk olmasını hayal ediyor ve tabii ki hepsi de peş peşe hayal kırıklığına uğruyor. Olaylar ise hiç beklemedikleri şekillerde gelişiyor. Oyunun anlatımı çok ylaın, karakterler, iki boyutlu. Bu da asıl konuya odaklanmanızı sağlıyor. Müzik, dekor, kostümler ile oyun bir bütün olarak büyük keyif ve heyecan veriyor.

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi - Ayfer Tunç

Beni tanıyanlar bilir, imkanım oldukça çok ve çeşit kitap okurum. Farklı türleri denemeyi, bilmediğim yazarları keşfetmeyi çok severim, mümkün olduğunca kitap seçerken "en çok satanlardan" uzak durmaya çalışırım. Geçtiğimiz haftalarda Remzi Kitapevinin rafları arasında gezinirken çoktandır aklımda olan bir yazarın kitaplarına bakmaya başladım. Ayfer Tunç bugüne kadar hakkında çok iyi yorumlar okuduğum, çok merak ettiğim bir edebiyatçıydı. Oysa okuduğum tek kitabı "Bir maniniz yoksa annemler size gelecek"'tı. Bu kadar çok kitabı olduğunu bilmiyordum, hele bu kadar geniş, derin, eğlenceli ve heyecanlı bir hayal gücü olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

Kitap, Karadeniz'in küçük bir kentinde, denize sırtını dönmüş bir şekilde inşaa edilmiş bir akıl hastanesinin etrafında dönüyor. Etrafında dönüyor dediysem, 19 yüzyıldan günümüze, her kesimden insan hikayelerini inanılmaz bir kurgu, heyecan ve hız ile anlatıyor, kocaman bir Türkiye kolajını size sunuyor. Esprili anlatımı ve yalın dili ile okuması çok keyifli, sayısını söyleyemeyeceğim hikayeler ve karakterler ile tüm dikkatinizi alan muhteçem bir kitap ortaya çıkıyor. Özellikle dğeişik birşeyler okumak istiyorsanız, mutlaka tavsiye ediyorum.

Planeur


Yepyeni bir grup, yepyeni bir sound. Bildiğiniz rock albümlerinden çok farklı. Sert bir soundu ve gerçek rock tarzı var. Planeur, vokalist /söz yazarı Serkan Modalı ve uzun yıllar Hollanda`da yaşayan jazz/rock gitar virtüözü Onur Ataman (ki kendisi ortaokuldan sınıf arkadaşım olur) tarafından Hollanda`da kurulan büyük çaplı ilk Türk grubu olma özelliğini taşıyor. 10 şarkının yer aldığı albümde; tüm söz, müzik ve düzenlemeler Onur Ataman ve Serkan Modalı`ya ait. Şarkıların tamamının bir hikayesi var. Sözler size birşeyleri anlatıyor ve bitiyor. Ben çok etkilendim ki normalde rock çok dinlemem size de tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder