Merhaba

Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...

Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.

Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.

Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...

BBO



Zeka Testi kibir yolunda kırılır!

Hem işim, hem de sosyal ortamım gereği ama en çok da bu işin dönemsel aktörleri değişen bir oyun olduğunu düşündüğüm için siyaset yazmayı sevmiyorum aslında. Ama sosyal medyada gördüğüm "en kapsamlı zeka testine bir gün kaldı" gibi bir paylaşım sonrası dayanamadığım bir noktadayım. 

Affınıza sığınarak özüme dönüyorum ve koca bir OHA demek istiyorum! 

Pekçok inanç sistematiğinde en büyük günah, ayıp, yanlış, negatif enerji vs. vs. değil midir kibir?!

Şimdi bunu ilk akıl edip yazan ve sonrasında paylaşan arkadaşlar, şöyle diyorlar: "Benim gibi düşünenler üstün zekalı, düşünmeyenler süzme aptal!"

Peki ne farkı kaldı bu düşüncenin diktatörünkünden?! 

Hani kardeş kardeş yaşayacaktık, dili, dini, rengi, kökeni vs. vs. fark etmeyecekti!

Öyle ya da böyle, aşağı ya da yukarı %40'dan bahis ediyoruz sevgili dostlar. Hadi bunun dörtte biri faydacı yandaş bir kesim olsun, peki kalan %30?

Eğitmediğimiz, öğretmediğimiz, konuşmadığımız, insan var sayıp muhatap almadığımız, seçimden seçime sövmek için hatırladığımız insanlar?!

Faydacı yandaşlardan kendimi hiç sorumlu hissetmiyorum, kesin. Ama her cahil kalan insandan, her göremeyen gözden, acımayan kalpten bence ben de sorumluyum, ne yaptım bugüne kadar Onlar için? Maalesef bu üç günlük bir gündem değil, çok uzun vadeli bir yatırım. Elini cebine atmak demek, sahiden atlayıp uçağa Anadolu'ya gitmek demek, oturup konuşmak, yürekten dinlemek demek. Hemhal olmak demek! 

Ha bir de eğitimli, ahlaklı ve inançlı bir kesim var görmezden geldiğimiz. Ben yıllardır işim gereği ana yolu, paralel şeridi, kafa tokuşturanı, el sıkmayanı yüzlerce insan tanıdım. Hepsi birbirinden farklı, çoğu çekingen ve çok saygılı, hemen hepsi aile mensubu, genelde görev insanı, bazıları çok dar çevrede yaşayan, bazıları çok sosyal, kimileri çok kültürlü, kimileri tek açılı ve nihayetinde her biri nevi şahsına münhasır insanlar. Benim gibi, senin gibi. Biz, siz yok yani. Tek tek insanlar var. 

İnsanların sesini yargısız dinlemeliyiz. Oturup o şapka ile düşünmeliyiz. Ortak payda da buluşmak için karşılıklı çaba sarf etmeliyiz.

Kibir çok tehlikeli, samimiyet çok gerçek. Her bilgi düzeyinde insan 20. Saniyede anlar samimiyeti. Birilerini doğru bildiğime ikna etmem için önce onu dinlemem, anlamam gerek. İlla ikna olması da gerekmiyor, bu bir spor müsabakası değil ki, illa birinin kazanması gereksin. Saygı duyalım yeter. 

Demokrasiyi geri getireceğiz derken kendi Faşizmimizin kurbanı olmayalım derim! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder