Hayatın içinde hep olmalı, yoksa aranıp bulunmalı, bulununca sahip çıkılmalı, emek verilmelidir. Ve aklında olmalıdır hep. Rahata gelmez, boşlanmayı sevmez. Özen ister, ilgi ister, kafa yormak ister. Bir bebektir önceleri. Sevgiyle, saygıyla, şefkatle, anlayışla büyütürsen şahane bir insana dönüşür. Ve o Aşk ile yaşamak bir ayrıcalıktır. Hayatın tadı-tuzudur. Ne olursa olsun hafifletici nedenindir. Kayıtsızlığındır. Ümidindir her daim ve Kundera'dan kopya çekerek Şakasıdır hayatının.
Kurumlara çok inanmasam da aileye inanırım. Doğru insanla kurulan, emekle yeşertilen, sevgiyle çoğaltılan bu bahçe oksijen kaynağındır. Denizin tuzu, güneşin parıltısıdır.
Derler ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadıysan keyifli geçmiştir. Altı koca sene bir hızla geçti. Hem de üstelik yarısından fazlası biricik kızımız ile. Sevinciyle, heyecanıyla, kahkasıyla, telaşıyla, paniğiyle, endişesiyle, yanlış anlaması, alınganlığı, gerekli/gereksiz tartışmaları ile geçti gitti. Nasıl geçerse geçsin hergün arkasında bir sıcacık tebessüm bıraktı.
Geçirdiğimiz her bir dakika için sana müteşekkirim Aşkım. Hayatımın şakası, kaygısızlığımın temeli olduğun, sevildiğimi hep en özel şekilde hissettirdiğin, her durumda yanımda, her kararımda arkamda olduğun için teşekkür ederim.
Nice yıllarımıza Aşkım. Ömürlük olsun benim canım Yol Arkadaşım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder