Merhaba

Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...

Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.

Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.

Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...

BBO



Italyan Ruhlar

Efendim birkaç saat önce farkettim ki IOS6 ile Türkçe klavye gelip konmuş IPAD'ime. Bunun şerefine hemen bir post yapayım dedim :)

Beni tanıyanlar ve bu siteyi takip edenler biliyor artık İtalya aşkımı. Badesel nedenlerle 2012 İtalyasız geçti malumunuz. Ama motivasyon sağlamak amacı ile 2013 bileti ayırtıldı, planlar başladı. Hal böyleyken bu sene filmler, müzikler ve yemekler ile hasret gideriyoruz. İşte bu günlerde Woody Allen'ın "To Rome with Love" filmini sabırsızlıkla bekliyordum. Çok iyi eleştiriler okuduğum için de beklentim çok yüksekti. Bu haftasonu sinemaya gitme fırsatımız oldu. Film tipik bir W.A. Filmi. Esprili, sade, akıcı. Film olarak çok beğendim. Ancak Rome'da film çekip, başrolde Roma'yı oynatmamasına biraz bozuldum. En amatör turistin bile görebileceği güzellikleri sergilemek için özen göstermemiş olması beni şaşırttı. Ama tavsiye eder miyim, ederim, film çok eğlenceliydi. Çok keyifli bir iki saat geçireceğinizi garanti ederim.

Bu haftaki ikinci İtalyanım ise restaurant. en sevgili dostlarımdan biri ile yenecek çok keyifli bir ymek için değişik bir yer bulmak istedik, şehrimizin yeni "havalı" İtalyanı Pipa'yı deneyelim dedik. Pipa Restaurant Nişantaşı'nda açılmıştı, duymuşsunuzdur. Kısa bir süre önce de Hillside Trio'ya bir şube açtı, aman ne iyi etmiş. Çok çok başarılı. Çok şık bir ortam, gece eğlenmek için de güzel bir mekan. Menü zengin. Ben tercihimi Pizzadan yana kullanmak istedim ve bu beni tavladıkları an oldu, domates sossuz diye ayrı bir Pizza menüsü var. Ben Pizzada domates sosu hiç sevmem, o yüzden çok sınırlı kalırım. Burada rahat rahat bir seçim yaptım ve şahane bir pizza yedim. Şarap menüleri de oldukça geniş, en önemlisi İtalyan şaraplar da var. Biliyorsunuz bir Tiramisu test etme misyonum var,  burayı da boş geçemezdim. Ve bingo, çok beğendim. Yemeklerin tadının yanı sıra sunumları da bir harikaydı. Fiyatlar da normaldi diyebilirim, yani İtalya'ya göre pahalı ama İstanbul standartlarında normal. İlk fırsatta çok keyif aldığınız biri ile gidin derim, sakın böyle bir mekanı mecburi veya sıradan veya keyifsiz bir yemek için harcamayın. Şöyle bir güzel tadına varın.

Not : Türkçe klavye için biraz zamana ihtiyacım olacak, diğeri kadar hızlı yazmayı başaramadım. Ama çok iyi olmuş.

Not 2: Şu anda BJK karşısında 3-0 ondeyiz ve maçın bitimine ~5 dk var :))

Bu vesile ile herkese neşeli haftalar...

2 yorum:

  1. Düş Terzisi selam. Google'da arastirma yaparken tesadüfen sitenize ugradim. Yazilariniz gayet içten ve samimice. Asagidaki cümlenizden dolayi yazma gereği hisettim

    "Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur... "

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim, iyi ki geldiniz, umarım yine gelirsiniz :)

    YanıtlaSil