Çok acı günler geçiriyoruz. Belki 1. dereceden başımıza gelmedi felaketler ama biz hepimiz bu felaketlerin ne demek olduğunu, ateşin düştüğü yeri nasıl yaktığını, böyle pisi pisine ölmenin nasıl da acıttığını biliyoruz. Tek yürek olmak, yanlarına gidip acılarını almak, feryatlarına ortak olmak istiyoruz.
Bu çok bulutlu günlerde kendimizi olumsuzluklara, ümitsizliklere kaptırmamamız lazım. Sağlıklı bir beyin ve sağlıklı kararlar için ruh sağlığımıza da ihtiyacımız olduğunu unutmayalım. Acı ile yaşamak yerine hayata devam etmemiz, acıyı oluşturan nedenleri ortadan kaldırmak için kalıcı çözümlere kafa yormamız lazım. Bu muhakemeler için de berrak zihinlere ihtiyacımız var. Ben kendimi bu puslu yas havasından korumak ve sürekli haberleri seyredip ağlamamak için aşağıdaki yöntemleri buldum. Benim kadar üzülenler için bir çözüm olabilir diye sizlerle de paylaşıyorum.
1) Tevekkül - Kalbimiz inanç ile dolu olduğunda karşılaştığımız felaketlere karşı olan dayanıklılığımız artacak, normal hayata dönüşümüz hızlanacaktır.
2) Yardım - Zor durumda kalanlara, çaresizlere, ihtiyacı olanlara yardım etmek, karşılık beklemeden vermek hayatımızı anlamlı hale getirir. Seyirci değil, oyuncu olur, o hayatın içinde yer alırız, yüreğimiz hafifler.
3) Eleştirme - Her insan başkadır, acı ile başa çıkma yöntemleri, zor zamanlardaki tepkileri, savunma sistemleri farklıdır. Özellikle böyle günlerde eleştirmek yerine anlayış göstermek insanın en başta kendisini rahatlatır.
4) Oku - Ruhunuza iyi gelen birşeyler okuyun. Sizi sevindiren, neşelendiren, temizleyen.
5) Ara - Sevdiklerinizi arayın, özellikle de ailenizi, seslerini duyun, iyi olduklarını bilin ve uzun uzun iştahla sohbet edin. Hayatı paylaşın.
6) Önlem - Kendi yaşayabileceğiniz felaketlere karşı kendi bireysel önlemlerinizi alın. B planı, insanı endişeden ve stresten korur. Zor durumda kaldığında neler yapacağını bilmek kendini güvende hissettirir.
7) Beslenme - Sağlıklı beslenin, özellikle de böyle dönemlerde alkol ve sigaradan uzak durun, junk foodlar ile kendinizi kirletmeyin, bedeninize iyi davranın.
8) Yürüme - Açık havada, mümkünse deniz kenarında uzun yürüyüşler yapın, derin derin nefesler alın. Yorulunca bir banka oturun. yeşillikleri ve denizi içinize çekin, öyle derin çekin ki sanki hep orada kalacakmış gibi olsun.
9) Yaşa - Ve yaşamınıza devam edin, çalışın, harcayın, gezin, eğlenin ve hayatın sonsuz olmadığını unutmayın.
Sağlıcakla kalın,
Merhaba
Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...
Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.
Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.
Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...
BBO
Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.
Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.
Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...
BBO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder