Başta İstanbul olmak üzere, arkadan da yazlık mekanlar gelerek eğlence mekanlarını etkisi altına alan yasakları konuşuyoruz bugünlerde. Geçtiğimiz yaz uygulamaya alınan kapalı yerlerde sigara içme yasağı ve her yaz yeni birşeymiş gibi gündeme gelen gece 12'den sonra gürültü yasağı.
Her iki yasağı da can-ı gönülden destekiyorum. Hem sigara, hem de gürültü başkalarının hak ve özgürlüklerine kasteden konular. Birileri eğlenirken diğerleri uyuyamıyor, başı ağrıyor, konuştuğunu anlamıyor, birileri eğlenirken diğerleri boğuluyor, üstü başı kötü kokuyor, zehirleniyor. Buna kimsenin hakkı yok. Özellikle açık hava konserlerinde dipdibe otururken büyük sıkıntıydı, kurtulduk, çok güzel.
Değinmek istediğim nokta ise bu değil. Bu yasaklar bu kadar medeni iken ve pek çok gelişmiş ülkede yıllardır uygulanırken neden bizde hükümetin tutuculuğu veya gericiliği gibi lanse ediliyor? Kendileri mi böyle olmasını tercih ediyor, belli bir kitleyi kazanmak için, yoksa medya mı böyle yansıtıyor?
Yöntemlerini değiştirseler, bu işi baştan düzenleseler ve deseler ki boğaz kenarında, ön görünümde yer alan mekanlar gece kulübü olamaz, sadece restaurant olabilir deseler, tüm mekanlara ses seviyesini ölçen cihazlar yerleştirip, bu cihazları çok basit bir telemetri teknolojisi ile merkezi olarak izleseler bu işi kolaylıkla hallederler. İlla cıstak cıstak sabaha kadar eğlenmek isteyenlere de şehir dışında özel alanlar önerseler bitti gitti.
Yoksa gece kulübü boğazın tüm güzelliğini gölgeleyen perdeler çekecek, işi denetim olan yorgun zabıta, gecenin yarısında denizde gezip elinde cihaz db ölçecek, sürekli bir tartışma olacak, cezalar kesilecek ve ortada hep bir huzursuzluk havası esecek.Bu arada en az bunlar kadar rahatsız edici bir konuda bu mekanların denize bakan basamaklarını depo gibi kullanıp, yedek masalarını, sandalyelerini koylamaları. Amaç düzenlemek ise, buna neden müdahale edilmiyor anlayamıyorum.
Yoksa asıl amaç eğlenenleri huzursuz etmek mi, diye düşünmeden edemiyor insan.
Merhaba
Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...
Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.
Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.
Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...
BBO
Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.
Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.
Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...
BBO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder