Merhaba

Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...

Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.

Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.

Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...

BBO



Duygusal insanlar daha mı güçlüdür?

Duygusallık yani, duygularını açık açık gösterebilmek, ifade edebilmek bence yetenektir. bu yetenek sayesinde, kendini saklama ihtiyacı duymayan insanların daha güçlü olduklarını gözlemliyorum çok kez. Duygularını saklamaya çalışan insanlar ise istemeden katılaşıyorlar. Bu katılaşma da aslında onların kolayca kırılmasına neden oluyor.

Hissetiklerini, beklentilerini, taleplerini açık açık ifade edebilen insanlar ile iletişim kurmanın, geçinmenin ve hatta birlkite yaşamanın çok daha kolay olduğunu düşünüyorum.

Arka planda kırgınlıkları, mutsuzlukları, hayal kırıklıkları olanlar birlikte yaşadıkları insanın da enerjisini düşürüyor ve bulundukları ortamı karartıyorlar, hem de tek kelime bile etmeden.

Bu sessiz direniş hem kendilerini hem etraflarını yoruyor.

Oysa açık iletişimde olanlar konuları konuşup geçebiliyorlar, üst üste sorunları eklemedikleri için de sorunlar ağırlaşmıyor. Ne istediğini söyleyen, nelerle mutlu olacağını belirten insan kadar kolay insan var mıdır? Kimileri talepkar ve bencil olmak ile suçlayabilir böyle insanları ama ben anlaşılabilir olmanın daha ön planda olduğunu düşünüyorum.

Özellikle kadın-erkek ilişkileri bu iletişimsizlikten nasibini bolca alıyor. Bir kadın "bugün beni niye hiç aramadın?" derken, "ne düşünüyorsun?" derken, "beni seviyor musun?" derken ve bunun gibi görünüşte anlamsız gelen pek çok soruyu sorarken aslında kendi duygusal ihtiyaçlarını tatmin etmeye çalışıyor. Sevildiğini duymak istiyor. Açık açık söylemediği için de, kafası tamamen düz mantıkla çalışan erkek durumu algılayamıyor ve kadınlar hep dırdır yapan oluyor.

Kuvvetli bir örnekte ana-evlat ilişkisinde yaşanıyor. "Niye aramadın?" serzenişinin altında, aslında "seni özledim, sesini duymak istiyorum." yatıyor ama bu şekilde söylemek yerine sitem etmek daha kolay geliyor, sitem eden insanları kimse aramak istemiyor ve bağlar böyle inceliyor.

Güçlü bağlarla, güven temeline kurulu, sağlıklı ilişkiler için kolay formül : ne istediğini / istemediğini ve nasıl hissettiğini açık açık söylemek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder