Merhaba

Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...

Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.

Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.

Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...

BBO



Ekim-Kasım kıymetli paramızı nelere harcayalım?

Ekim itibarı ile aylık olarak ilgi alanım olan tüm konularda önerilerde bulunmak istiyordum, ayın 11'i oldu yazamadım işlerimin yoğunluğundan, hemen hızlıca toparlıyorum ve Ekim Kasım için birlikte yazıyorum.Buyrunuz ;)

Önce sağlık
Serotonin benim ikinci adresim biliyorsunuz, kendimi evimden sonra en iyi hissettiğim yer orası. Adını kendine bu kadar yakıştıracak başka bir yer düşünemiyorum. Işıklandırması, mis gibi kokusu, ferahlığı, karşılaştığınız herkesin içten, samimi, kocaman gülümsemesi, deneyimli, disiplinli eğitmenleri ve kendinizi her zaman iyi hissettirecek yaklaşımları. Bütün bunlar oraya giderken koşmama neden oluyor, uçarak gidiyorum. Bu günlerde kış programları başlıyor. Benim bayıldığım pilates derslerinin yanı sıra, tai chi ve yoga da var. Ayrıca hiçbir yerde bulamayacağınız son derece ilginç workshoplar var, mesela sinema kulübü, mesela yaratıcı yazarlık. Programı mutlaka inceleyin. http://www.serotonin.com.tr/tr/ajanda.aspx hem kendinizi geliştirin, hem sosyalleşin, hayatı hafifletin...


Sonra Yeme-içme
Her ay bir mekan önereceğim, ilk yazım iki aylık olduğu için iki önerim var.
İlki Changa. Açıldığı günden beri koşarak gittiğim bir yer Changa. Uzun zamandır gitmediğimi farkettim, Kasımın ilk haftası için programıma koydum, sevgilime bir sürpriz planlıyorum. Giderseniz tadım menüsünü tavsiye ediyorum, herşeyden tatmanın en mantıklı yolu. Fiyatlar için ise uyarmaylıyım, ortanın üstündedir, sürpriz olmasın, ama her kuruşuna değer.Hiç çekinmeden hepsini deneyin, şaşırabilirsiniz ama pişman olmazsınız, her lokmadan sonra boyut değiştireceğinizi garanti ederim.

İkinci önerim ise Beyti. Sürekli yeni açılan yerlere gitmekten sevdiğimiz klasikleri ihmal ettiğimizi farkettim, bu sayıyı klasiklere ayırdım. Beyti küçüklüğümden beri adını duyduğumda beni heyecanlandıran bir yerdir, üstelik iş yemekleri için de çok uygun bir yerdir. Servisi beni asla yanıltmaz. Beyti'ye gidip muhteşem kuzu kolunu yemenizi tavsiye ediyorum.Bana ağır gelir derseniz, karışık ızgara tavsiye edeceğim. Yavaş yavaş getirirler, tadını çıkararak yersiniz. Tatlıların ise hepsi şahane, benim oyum ise her zaman Künefe'ye. Hesap ortalama kişi başı 100 -120 TL civarında gelir.

Şarap için ise bu aralar saplantımız Selendi. Daha önce de içiyorduk ama son içtiklerimize bayıldık. Şiddetle tavsiye ediyorum, her yerde isteyin. Ayrıca Macrolardan alıp ev ziyafetlerinizde de kullanabilirsiniz.

Ve Hep Tatil
Malumunuz iki tatilimiz var önümüzde. İlki 29 Ekim dolayısıyla, ikincisi ise Kurban bayramı. İlki için önerim Kapadokya, daha önce detaylı yazmıştım, tatil sayfalarında bulabilirsiniz, Gamirasu. Ben 29 Ekim'de gidemeyeceğim, Londra'ya minik kardeşimi görmeye gidiyoruz :), ama bu kış mutlaka gitmeyi planlıyorum.


Kurban Bayramı için ise, kocaman 9 günümüz var biliyorsunuz, bayram dönemlerinde havaalanı kalabalığından ve yollardan korktuğum için ben iki gün geç gidip, bir gün erken dönmeyi planlıyorum. Bu seneki tatil bütçelerimizi doldurduğumuz için sonuna bir hafta ekleyip Amerika yapamıyoruz ama sizin bütçeniz varsa, Amerika veya Japonya gibi uzak destinasyonlar için bence kaçırılmaz fırsat, biz de önümüzdeki sene için planladık ;)Bu sene için planımız ise Yeşilyurt. Küçük bir arkadaş grubu ile gideceğiz, detayları yine tatil sayfasında bulabilirsiniz.
http://burcebulut.blogspot.com/search/label/Tatil

Kararında Alış & Veriş
Sezon açıldı. Birbirinden güzel kıyafetler mağazalarda yerini aldı. Ben alış veriş haklarımı Londra'ya saklamak istediğim için kendimi tutuyorum ama tabii kaçırılmayacak birkaç parçayı dolabıma katmaktan da geri durmuyorum.

Bu sezon İpekyol kendini aşmış, Maçka ise her zamanki gibi çok tarz. Yargıcı tam bana göre. Aşağıda sizin için bir derleme yaptım. Ben olsan genel alış veriş için indirimleri beklerim, ama birkaç önemli parçayı da şimdiden edinirim. Neler mi almalı :


1) Yüksek bel, pileli, pantalon : Vücut biçimize göre, havuç, klasik, bol paça, ispanyol paça tercih edebilirsiniz. Siyah mutlaka olmalı, yanı sıra bej, somon, haki öneririm. İpekyol'da var, bir de Gerard Darel'de çok güzelleri var, ama biraz pahalı, ama değer :)

2) Militarist ceket : Önerim haki, kullanım alanı çok fazla.

3) Kürk yelek : Ben ne gerçek, ne sahte kürk sevmiyorum, ama çok moda. Kollarda, yakalarda, yelek olarak çok kullanılmış, belki sezon ortasına doğru gözüm alışır, şimdilik benim listemde yok, ama atlamayalım dedim.

4) Dantel detaylar : Bunun için bence para harcamaya gerek yok, eski kalsik, düz hırkalarınızı çok kolay modifiye edebilirsiniz. Örneğin tek tarafına dikeceğiniz bir ton koyu renkte dantel motifler trendy bir hava verecektir. Düğmelerini de değiştirirseniz tamamen yenilenmiş olur.



5) Çoraplar : Her zaman ilk adres Calzedonia. Vanilya tonları, beyaz kalın çoraplar ve ajurlu çoraplar çok moda. Ayrıca çizmenin içine giyeceğiniz diz altı çoraplar ile genç ve özgür bir görüntü yakalayabilirsiniz, tabii inceyseniz ;)

6) Dolanbaç şallar : Ne giyerseniz giyin, boynunuza bir şal dolama zorunluluğu var, aman unutmayın. Her yerde var, en güzelleri Yargıcı'da. Hem de gerçek yünden oldukları için sıcacık tutuyorlar.

7) Kadife & jean etek & şortlar : Kıvrık paçalı olanları makbul. Mango, Zara, koton her yerde bol miktarda varlar, bacaklarınız kısa ise sakın denemeyin, daha da kısa gösteriyorlar.
8) Boyfriend jean : Paçası kıvrık giyilen, bacakları oturmayan jeanler, bu yazıyı yazarken üstümde bir tanesi var, benimki Guess. Ama bu sezonun değil, taaa 10 senelik, özenle saklamıştım. Yeni almak için mavi jeans veya GAP'e bakabilirsiniz.

9) Babanızın kazakları : Bol kazaklar çok moda, el örgüsü olanlar daha da.Çocukluğumda olduğu gibi kar tanesi desenliler her yerde var, en güzelleri Bershka, Twist, Pull and bearda.

10) Erkek ceketleri : Hem kotla haftasonu, hem kumaş pantalon ile işe. Beline kemer ile çok şık. İpekyoldakileri çok beğendim ama kumaşları benim için kalın. Yargıcıdakileri daha çok sevdim.


11) Kemer : Ne giyerseniz giyin, belinize bir kemer takın. Kemer için cimri davranma taraftarı değilim, bence mutlaka kaliteli olmalı önemli bir aksesuar, seçim sizin.


12) Ayakkabı : Divarese bakmadan almayın, çok iyi tasarımlar var ve çok rahatlar, o yüksekliklere rağmen, tam bana göre. Bir de Bil store güzel ayakkabılar getirmiş, makul fiyatlı, onlardan da bir tane edineceğim mutlaka.



Renkler ise romantik, pudra, haki, limon küfü, somon, gri, bej, parlement. Her rengin pastel tonları.

Evim evim güzel evim
Kendimi süslemek kadar, belki de daha çok evimi süslemeyi seviyorum. Her ay minik şeyler alıp, küçük detaylarda şıklığı yaşıyorum. Bu ayki önerim yastıklar. Yastık için ise keşfettiğim adres Afra. Internette dolaşırken keşefettim, bloglarında gördüm, bayıldım. Farklı desen alternatiflerinde istediğiniz boyutta yapıyor Aslı Hanım. Yastıklar gibi tatlı bir insan kendisi de. http://atolyeafra.blogspot.com/ adresinden ulaşabilirsiniz. Başka ürünler de var, hepsi çok güzel.



Hayat Bir Eğlence
Yaşasın, tiyatro sezonu açıldı, hemen biletlerimi aldım. İlk hedef Leyla'nın evi. Zülfü Livaneli'nin o güzel kitabını oyunlaştırdılar, ekip çok iyi, metin iyi, müzikler Livaneli'den. Çok güzel bir oyun göreceğime eminim, yorumlarımı izledikten sonra ayrıca yazacağım.

Kitap için önerim 11 Dakika, Paul Coelho. İlk çıktığında bu kitaba biraz ön yargılı davranmıştım, ticari olabileceğini düşünmüştüm, bir vesile ile yeni okudum. Çok etkileyici. Bir fahişenin gözünden, hayatı, yaşamı kazanmak için neleri feda ettiğimizi çok güzel anlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder