Bugünlerde pekçok arkadaşım yeni bir sevgili adayının heyecanını yaşıyor. Bahar ve yaz aylarının verdiği yüksek enerjiden mi, yazın daha çok sosyalleşme imkanı olduğu için mi tam analiz edemedim ama ortak bir sorunlarını gözlemledim; ne giyeceğim? Ben de bu konuda birkaç öneri yapayım dedim. Sadece ilk buluşma için değil, adayların olacağı yerlere giden arkadaşlarım için de geçerlidir.
Kadınlar için : Muhtemelen bu ilk buluşmanız bir akşam yemeğidir. Yemeğe nereye gideceğinizi biliyorsanız güzel, eğer sürpriz ise mutlaka kıyafet kodu ile ilgili bilgi isteyin. Çok spor kalma veya çok süslü gitme riskini almayın. Dünyanın her yerinde kıyafet kodu söylemek bir medeniyettir, asla sizi "kokoş" yapmaz, rahat olun. Hem sormanız, karşınızdakine de kendine şeki düzen verme fırsatı verir.
Ortalama bir yerde; örneğin kuruçeşmede deniz kenarı bir restaurantta veya Arnavutköy'de bir balıkçıda ya da Nişantaş'nda bir yerlerde ise yemeğiniz benim önerim tek parça elbise. Her zaman için tek parça elbiselerin kurtarıcı olduğunu düşünürüm. Herkse yakışır, uzun ve ince gösterir. Hem şık hem spor kullanılabilir. Ciddi bir kilo probleminiz yoksa siyahı tercih etmeyin. Hem çok klasik, hem de ilk buluşma için biraz sıkıcı. Beyaz ise asla giymeyin, yanlış bir mesaj verebilir. Pastel renklerde (sarı, füme, lacivert, sıklemen, yeşil) tek renk veya tercihen enerjinizi belli eden desenli uçuş uçuş ipek veya şifon bir elbiseyi tercih edin. Bu akşam için özel elbise almayın, hem bütçenize yazık, hem de daha önceden deneyimlenmiş, içinde rahat ettiğiniz bir elbise her zaman için daha iyidir. Hem buluşmanız iyi gitmezse, bu elbiseden nefret edeceksiniz ve asla giymek istemeyeceksiniz, unutmayın. Dar ve çok kısa olmamasına dikkat edin, çamaşırınızın hatlarının belli olması hoş değil, üstelik yemek sonrası çıkmış bir göbek veya açık bir fermuar kabus olur. Hazır çamaşır demişken içinizde mutlaka takım, size kendinizi iyi hissettirecek çamaşırlar olmasına dikkat edin, hayır zannettiğiniz hain amaçlar için değil, iç çamaşırınızın güzel ve takım olması size kendinizi iyi hissettirir, şimdilik sadece bu açıdan.
Pantalon giymeyin, hele jean kesinlikle giymeyin. Eğer buluşmanız bir kahvaltı, piknik, tekne gezisi vs ise o zaman capri veya bermuda giyebilirsiniz. Alt tarafın düz renk, siyah değil, üst tarafı ise, desenli ve çok renkli spor bluz tercih edin. Bu durumda ayağınıza New Balance veya türevi spor ayakkabılarınızı giymek yerine babetleri veya sandaletleri tercih edin, koşuya çıkmıyorsunuz, o kadar da rahat olmayın.
Tekrar akşam yemeğimize dönersek, desenli, pastel renklerde, uçuş uçuş elbisenizin altına hafif topuklu bir ayakkabı giyin. Örneğin 5-7 pnds. Mümkünse dolgu topuk olmasın, erkeklerin %70'i bu topuklardan nefret ediyor, düz bir renk, ayağınızın rahat ettiği, burnu küçük açık ayakkabıları tercih edin. Füme, lacivert veya hardal rengi olabilir. Üzerinize ise ufacık bir tek renk hırka, ev hırkası gibi olmasın yani, veya açık renk bir şal alın. Hırka veya şal ayakkabınız ile bütünlenebilir.
Takı konusuna gelince, saçlarınız toplu olacağı için zarif bir çift küpe takabilirsiniz. Kocaman, sallantılı, acaba nasıl taşıyor, dedirtecek küpeleri takmayın. Eğer dekolteniz açık ise yine sade bir kolye takabilirsiniz. Hem kolye, hem küpe olmasın. Yüzük takmayın, bileklik olabilir ama kocaman bir sürü bilezikten olmasın. Evet biliyorum çok moda ama risk almayalım. Havalı uzun bir kolye ise elbiseniz düz renk ise uygundur.
Saçlarınız kısa ise, yüzünüzü kapatmayan, dalgalı, arkaya doğru bir fön tercih edin, sizi daha feminen gösterir. Eğer uzun ise, en yorumsuz alternatif at kuyruğudur, hem şık durur, hem de gideceğiniz yere göre sizi zor durumda bırakmaz, örneğin rüzgarda bozulmaz, kafanıza yapışmaz, saatlerin geçtiği saçınızdan okunmaz. Toka konusundada pinti olun. Basit bir lastik toka yeterli.
Son olarak makyaj konusuna gelelim; yanaklarınızda tatlı bir pembelik (şeftali tonları da uygun), gözlerinizde rimel ve dudaklarınızda renkli bir parlatıcı mutlaka olsun. Renki farlardan ise kaçının, erkeklerin büyük kısmı kadınların neden göz kapaklarını renkli renkli boyadıklarını anlayamıyor. Özetle yüzünüzdeki hiçbir kozmetik ürünü ben burada varım diye bağırmasın. Parfümünüz ise; akılda kalıcı ama hafif bir koku olsun. Örneğn DKNY be delicious bu gibi durumlar için bence ideal.
Bir de minik not : sadece yemeğin ve o anın tadını çıkarın gerisini o an için boşverin.
Erkekler için de nacizane birkaç önerim olacak ; %85 ihtimalle her durumda altınıza bir bluejean giyip çıkacaksınız, biz tabii ki daha şık olmanızı tercih ederiz ama yapacak birşey yok.
Bu durumda lütfen üstünüze sıfır yaka veya V yaka tshirt giymeyin hatta V yaka tshirtleri mümkünse hiç giymeyin, o kıllı göğüsler ve çalışılmamış omuzlarınız ile çok gülünç oluyor. Tshirt güyecekseniz yakalı olsun ve koyu renkleri tercih edin, siyah, lacivert, füme. Kahverengi giymeyin, sizi dede gibi gösterir, dede demişken, aman yelek, süeter, hırka ve benzeri şeyler de giymeyin. Keten bir gömlek tercih edecekseniz mavi veya beyaz olsun. İçinize tshirt giyip keten bir ceket de alabilirsiniz, bu durumda yaka sıfır olabilir tabii ki. Ayakkabılar için benim en favori önerim New Balance, her duruma uygun, ben sizin yerinizde olsam fümelerinden iki çift alırdım mutlaka. Lütfen çorapsız gelmeyin, hiç değilse ilk buluşmaya.
Eğer özellikle sakal bırakmıyorsanız, mutlaka traş olun, traş olmamak büyük saygısızlıktır. Ayrıca elleriniz ve ayaklarınız bakımlı olsun. Evet ayağınızı görmeyecek ama size kendinizi temiz hissettirir. Eğer hala manikür-pedikür yaptırmıyorsanız hemen başlayın, o kemirilmiş elleriniz ile inanın hiç çekici değilsiniz. Parfüm tabii ki kullanın, güzel kokmanız hoşumuza gidiyor, hatta beğenirsek çok çekici geliyor ama bir parfüm şişesi ile yemek yemek aynı oranda zevkli değil. Ölçülü olun. Yüzük takmayın, deri kayışlı bileklik veya kolyeler kabulümüzdür.
Aşk dolu bir yaz diliyorum herkese...
Merhaba
Hep yazdım ben, herşeyi yazdım, kimi zaman küçük not kağıtlarına, kimi zaman defterlerimin arka sayfalarına, kimi zaman telefonumdaki not defterime, bazense sadece kafama...
Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.
Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.
Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...
BBO
Birikti kelimelerim, paylaşmak istediklerim, birilerine anlatsam acaba dinlerler mi beni diye merak ettim.
Evet, başladım ve devam edeceğim. Kimse okumasa da ben yazacağım, hayalimin peşini bırakmayacağım.
Ama tesadüf eseri geldiyseniz, hele bir de beni tanımıyorsanız mutlaka bir ses verin, orada birilerinin olduğunu bilmek, okunduğumu hissetmek çok keyifli olur...
BBO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder